27 Kasım 2013 Çarşamba

AFFET ....... AFFETMELİSİN.......AFFETMEK GEREK....... KLİNİK HİPNOTERAPİ, KUANTUM ENERJİ VE PSİKOTERAPİ KOMBİNE ÇALIŞMA YAPILAN BİR VAKA ÖRNEĞİ...


VAKA (1) 


AFFET ....... AFFETMELİSİN.......AFFETMEK GEREK.......

KLİNİK HİPNOTERAPİ, KUANTUM ENERJİ VE PSİKOTERAPİ KOMBİNE ÇALIŞMA YAPILAN 
BİR VAKA ÖRNEĞİ...




KONU: BAĞIŞlLAYAMAMAK, ÖFKE, KİN, NEFRET VE BEDDUALARIN BLOKESİ



Merhaba, sevgili okurlarım. 

Sizlerle söz verdiğim gibi çalışmalarımdan seçtiğim bir vakayı paylaşmak istiyorum
ilerleyen zamanlarda bu örneklere devam edilecektir ...


İlk kez gelen danışanıma sorununun ne olduğunu ve ona nasıl yardımcı olabileceğimi sorduğumda “Aksu Hanım, çalışıyorum iyi para kazanıyor dum ama artık kazanamıyorum ve elimde olan da gidiyor bir kuruş kalmıyor, bereketim yok ve hep borç içindeyim,” diye yanıt verdi. 

Bu duruma çok öfkeliydi, bir anlam veremiyordu. Genç kadın, hayata, etrafındakilere, işin en kötüsü de kendine çok kızgındı. tüm ruh ve bedendeki enerji temizleme çalışmasından sonra uzun bir ön görüşme ile 

Sorununu şimdiki yaşamında aramaya başladım ve çok şaşırdığı bir olaya rastladım. İki yıl önce çok değer verip güvendiği bir arkadaşına iş kurarken yüz milyardan fazla borç verdiğini söyledi. Aynı binada oturuyorlarmış ve bir gün eve geldiğinde arkadaşının oradan başka bir şehre taşındığını öğrenmiş. Bu duruma çok şaşırmış çünkü bir gece önce birliktelermiş ve arkadaşı ona hiç bir şeyden söz etmemiş. Öylece sessizce çekip, gitmiş. Danışanım, şok olduğunu söylüyordu. Sonrasında onu bularak verdiği borç parayı iade etmesini istemiş ama arkadaşı asla ödemeye yanaşmamış.

“Kendimi çok kötü hissettim. Benim de ihtiyacım olan bir paraydı,” diyor.

En çok güvendiği arkadaşı tarafından dolandırılmış ve gün geçtikçe ona daha fazla kin beslemeye başlamıştı. Kızgınlık ve öfke korkunç boyuttaydı. Olayı anlatırken kin kusuyordu ve tabii aurasında, ruhsal enerjisinin ne kadar çok kirlendiğini rahatlıkla görebiliyordum. Ayrıca ön görüşmede arkadaşına bu parayı verirken, bu parayı geri alamayacağını düşündüğünü de anlattı. Yani burada olayı kabulleniş vardı. Neden böyle düşündüğünü sorduğumda, "Bilmiyorum ama hissettim galiba," diye yanıtladı. Diğer sorum ise, "Paranı geri almak için çok uğraştın mı?" olmuştu. 

"Çok uğraştığımı söyleyemem. Dolandırılmış olmayı içsel oalrak kabullendim ama onu görsem bir kaşık suda boğacak haldeydim," diye yanıtladı. 

"Peki, dolandırılmış olmayı neden kabullendin?" diye sordum. 

"Hiç bilmiyorum," dedi. 

Bu noktada ikinci bir çalışma tekniğine geçtim ve ona, “Öfkelendiğin zaman neler söylüyordun?” diye sordum.

“Parasız, kal! Bereketin olmasın! Beş kuruşa muhtaç kal! Borç içinde boğul! Kimse sana beş kuruş vermesin, çaldığın kapılardan elin boş dön...”

Akla hayale gelmeyecek ah dolu beddular ediyordu.

“İşte” dedim. “Sorun sensin. Sen kendinsin!”

Çok şaşırdı gözleri kocaman açıldı.

“Nasıl? Aksu Hanım, borç verdim kötü mü oldum? Ne diyorsunuz? Paramı da alamadım dolandırıldım...”

“Evet,” dedim. “Farkındayım ama ettiğin bedduların sana dolandığının farkında olmayan sensin, canım... Bilmelisin ki bu kadar öfke, kin seni bloke ettikçe eder. Hayatını çıkmaza sokar. Ne yaparsan yap asla mutlu olamazsın. Bilinç altını sadece öfkeye ve kine yönlendirmişsin. İkincisi, onu Yaradana ve onun yüce adaletine bırak. O en büyük mükafatlandırıcı ve cezalandırıcıdır. Şimdi onu affet ve bağışla. Gözlerini kapat onu düşün, seni bağışlıyor ve seni seviyorum de.”

“Yok artık,” diye sinirlendi.

Bende, ona “Bana güvenip gelmedin mi buraya?” diye sordum. “Çalışma yapmak istemiyorsan sen bilirsin ama bu çalışmayı ben dediğim için yapmayacaksın, gerçekten istiyerek yapacaksın, anlaştık mı?”

“Peki,” dedi ve çalışmamıza devam ettik. Çok kızgındı ama buna rağmen harika bir seans çıkardı. Seans hipnoz altında gerçekleşti ve bir süre daha çalıştıktan sonra arkadaşını affetti

“Allahım, senden bolluk isitiyorum. Kazandığım param bereketli olsun istiyorum ve tüm bu kızgınlıklarımın ona karşı sevgiye dönüşmesini sağla, lütfen... Onu bağışlıyorum ve onun bana olan borcunu affediyorum. Ondan özgürleşiyorum, tüm öfkemi ve kinimi artık terk ediyorum,” sözleriyle seansı bitirdik ve terapi sona erdi.

Çalışmamızın üzerinden sanırım iki hafta kadar geçmişti. Beni aradı konuşurken heyecandan ölecekti.

“Aksu Hanım, mucize oldu,” dedi bir solukta.

Ben anlamıştım, gülümsedim ve “Güle, güle harca paranı canım,” dedim.

Şaşırdı, “Aksu Hanım, arkadaşım paramı geri ödedi. İnanmıyorum beni aradı, yurt dışındaymış. İş kurmuş. Dün akşam aradı ve banka hesap numaramı istedi. Ben hiç ciddiye almadım ama o fazlası ile ödemek istiyorum, dedi. İki haftadır seni düşünüyorum. Seni nasıl arasam ne dersin, benimle konuşur musun diye korkuyordum, dedi. Bir sürü özür diledi. Affetmemi, hakkımı helal etmemi istedi. Bende ona ben seni zaten iki hafta önce affettim, dedim. Biraz konuştuk kapattık. Şimdi bankadan geliyorum çok fazlası ile yatırmış paramı...” diye sevinç çığlıkları atıyordu. “Gerçekten mucizeler yaratıyormuşsunuz. Beni size gönderen arkadaşım demişti ama inanmamıştım. Size de inanarak gelmemiştim,” dedi.

“Biliyorum,” dedim. “Farkındaydım.”

Güldü, “Hayır,” dedi. “Gelirken inanmamıştım ama giderken üzerimdeki enerjileri nasıl temizlediniz bilmiyorum. Bağışlama, affetme ve klinik hipnoz altındayken dediklerimin hepsi içtendi. Aksu Hanım, sizinle inanarak çalıştım, beni ikna ettiniz. Size güvenim tamdı. Sadece ön gürüşmede böyle bir şey olmaz diye düşünüyordum. Sorunumu aşmak için bolluk, bereket için öfkemden kurtulmak için gelmiştim size. Bir de bunların yanı sıra fazlasıyla parama kavuşmuş oldum. İyi ki gelmişim...” 

Bana çok teşekkürler etti. Bu seansın ardından bir kaç seans daha aldı ve bu seasları da güçlü bir niyet ve inanarak sürdürdü. Şimdi inanılımaz güzel geliri var çok da mutlu.



Evet sevgili okurlarım, sizlere bu vakayı yazma nedenim, lütfen mümkün olduğu kadar bağışlayıcı olun. Kin, öfke, nefret, beddular sadece sizi zora sokar ve hayatınızı bloke eder. Böyle bir olay yaşadıysanız Allaha bırakın, o size yeter...



NOT: Bu vaka ve çalışma tekniklerinin çok fazla ayrıntı ve detaylarına girilmemiştir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DÜŞÜNCELERİNİZİ PAYLAŞTIĞINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER..